İlkokuldan itibaren üniversiteye gidene kadar herkesin en az bir kere karşılaştığı soru: "Büyüyünce ne olcaksın, yavrum?" Bu soruya verilmek istenen cevap: "Oyuncu olucam, sanatçı olucam, yazar olucam vs. vs."; ama verilen cevap: "Ailem doktor olmamı istedi, matematik ve fen notlarım iyi olduğu için herkes mühendis ol diyor bana." Evet maalesef bu acı bir gerçek: Ülkemizde aslında çoğu insan mahalle ve aile baskısı yüzününden istemediği bölümü seçiyor. Şimdi büyüklerden yukarıdaki soruya cevap vermek üzere olan öneriler; yani çocukların bir kulağından girip diğer kulağından çıkan önerileri yazacağım:
1) Doktor ol bence: Bak ... amca'na geçen gün yurt dışına tatile gitti, villası var. Geziyor tozuyor. Güzel meslek. Hem insanlara yardım ediyorsun, hem de karşılığını alıyorsun. İnsanlar da bu meslek grubunu herkesten üstün görüyor :). Toplumda hiç önemini kaybetmeyecek meslek. Hep itibarın diğer insanlardan yüksek olur bence senin kafan da çalışıyor sen doktor olmalısın. Çocuğun kafasının üstündeki düşünce bulutu: Şimdi teyze bak ben bu bölümü kazanana kadar çok çalışmam gerekecek, sonra 6 yıl oku pretisyen ol sonra zorunlu hizmet, sonra TUS diye bunların illet bir sınavı var biliyor musun? Ona da çalışmam lazım o ... amca gibi olmak için. Oldu mu sana yaş 30. Bir de ben uykuma düşkünüm; öle nöbetmiş, acil servismiş uğraşamam. Hatta, teyze benim ezberim de iyi değildir. Yani diyeceğim o ki eksiler artılar götürüyor benden ne doktor olur ne de mühendis. Kusura bakma seni kırmak gibi olacak ama ben reklamcı olmak istiyorum :).
2) Babanın işine devam edersin: Bence babanın işiyle ilgili bir meslek oku. Çünkü hazır iş; ona devam edersin. Piyasada kendini tanıtmana gerek yok; çok şanslısın valla.Herkes senin yerinde olmak ister. Elinde böyle bir şans varken sakın tepmek. Ah ben senin yaşında ve yerinde olacaktım. Neler yapardım neler neler. Bu günlerinin değerini bil :). Demem o ki ben olsam kesin babamın mesleğini yapardım. Çocuğun kafasının üstündeki düşünce bulutu: Tamam teyze haklısın. Hazır iş; ama ben babamı her gün görüyorum. Ben onun hayatını yaşamak istemiyorum ki. Benim kendi hayatım var. Bu yüzden de bir şeyler yapacaksam kendi emeğimle yapmak istiyrum tabiki babama yardımcı olmak isterim; ama onun işi b Onun işlerine de tabiki babama yardım ederim; ama bu benim kişiliğime ters. Ben özgür ruhluyum. Ne olmak istediğimi de bu nedenden dolayı değiştiremem.

3) Sakın ... olma: Bu da en çok sevdiğim cevaplardan biridir. Mesela eczacı ya da diş hekiminden bahsederiz. Dışarıdan herkes bu meslek grubuna gıpta ile bakar; ama bir de onların dilinden dinleyin. Kesin eczacı olma. Biz bir sürü şeyle uğraşıyoruz; yapılacak meslek değil. Dışarıdan öyle göründüğüne bakma dışı seni içi beni yakıyor. Bu sadece bir örnek. Diş hekimleri de milletin ağız kokusunu çekmeye değmiyor der gibi. Meslek edinmiş hatta mesleğinde başarıya ulaşmış, belli yerlere gelmiş insanlar da hiç mesleklerinin iyi yanlarını anlatmazlar, hep şikayet ederler. Sakın olma çekilecek çile değil derler. O zaman ben de bir dağın başına geçerim yerleşirim oraya. Çünkü kimse kendi mesleğini olma diyor; bana olacak meslek kalmadı :).
Bunlar şu anda aklıma gelen bir kaç örnek. Çok daha fazlasını yaşıyoruz. Lütfen sadece anlatın; kendi düşen ağlamaz; bırakın çocuklarınız kendi kararlarını kendileri versin.
Bu hayat seni çok yıpratmış kanka :)
YanıtlaSilsorma kanka ya ne yapcam ben de bilmiyorum :P
YanıtlaSil