16 Haziran 2010 Çarşamba

Her yaz olan sorun: Sivrisinekler...



1 yıl haricinde hayatımın her yazında hatta her baharında sivrisineklerden çektim. O dediğim istisna olan 1 yıl da Amerika'da geçirdiğim yaz. Çünkü buz pistinde çalışıyordum ve oraya sivrisineğin uğraması imkansızdı :). Ben bile kalın kalın kazaklar giyerken hayvanın kürk giyecek hali yok ya yazın ortasında :). Bir de bulunduğum yer Gatlinburg diye bir şehirdi; oralarda meşhur boz ayıları vardı. Şekil A-1 bakınız aşağıda bulunan resim. Herhalde bu hayvanlar da insan yiyemediklerinden kendilerini sivrisineklere verdiler :) O yüzden de o bölgede sivrisinek denen bir canlı türü yoktu. Bunlar benim Gatlinburg'de bulunmayan sivrisineklerle ilgili 2 argümanım.

Bu arada merak edenler için söyleyeyim bu boz ayıları ben de ellerini kollarını sallarken rahat rahat yürürken gördüm. Kendileri de aslında insanlardan korkuyorlar. Karşılıklı korkuyoruz yani :). Yine de görünce kaçmak lazım. Maceraperestliğin bir anlamı yok. :)

Dünya üzerinde sivrisineklerden boz ayıya kadar uzanan ilk yazı insan benimdir herhalde :). Gelgelelim şu küçük canlılara. Dün gece mutlu mesut yatağımda yatarken ve internette sörf yaparken kendisinin o irite eden sesini duydum: "Vızzzzzz" . Böyle rahatsız edici bir ses olamaz; o değil uyutmuyo da o küçücük şey. Ben sivrisinekle insan arasındaki ilişkiyi, Dünya ile insan arasındaki ilişkiye benzetiyorum. Hatta küçücük sivrisineğin insandan fazlası var. Sivrisinek bir hareketle kendi dünyası olan insanı yerinden oynatıp rahatsız edebilirken, biz insanlar sadece küresel iklim değişikliğine sebep oluyoruz hoş Dünya'yı da yerinden oynatmamız yakındır...


Bu Sivrisineklerin vızıltısından kurtulmak için bir çok fikir geliştirdim kendimce. Bir kaç tanesini burada paylaşmak istedim:


1) Bu küçük canlıların amacı kan emmek değil mi?. Üşenmedim sivrisinekler hakkında yazı okudum. Kendileri aslında kan olmadan da yaşayabiliyorlarmış. Sadece dişileri kan emiyor, onun nedeni de türünü devam ettirebilme isteği. Yani biz aslında çok mübarek bir iş yapıyoruz. Sivrisineklerin soyu insanlar sayesinde tükenmiyor. Bu bilgiyi öğrendikten sonra geceleri daha rahat uyuyorum :P. Neyse benim sunduğum çözüme gelelim... Madem kan istiyorlar biz de bükemediğin eli öpmek hesabı yatağımızın baş ucuna bir kaç damla kan koyalım. Bizi rahat bıraksınlar oradan alsınlar alcakları kanı. Biz de ertesi gün boşu boşuna kaşınmayalım, kızarmayalım... Hatta o kadar iddialıyım ki sivrisineklerin en sevdiği kan grubundan kan koyarım o derece :)



2)2. çözümüm ise biraz daha vahşice. Korkutma yöntemi. Hani derler ya şunlardan bir kaçını sallandıracaksın Taksim Meyda'nında bak daha yapıyorlar mı? Eee o zaman ben de şöyle düşündüm. Madem daha yapmayacaklar. Bir kaç sivrisineğin canına yanlışlıkla kıyıp (!) onları odamın belli yerlerinde sallandırayım ki... Korksunlar giremesinler odaya. Bana yanaşamasınlar. :)



Bunlar benim sunduğum çözümler. Aklına böcek ilacı kullanmak dışında daha yaratıcı çözümler gelirse paylaşsınlar. Ben de deneyeyim :) Sonra tutarsa fikrin patentini alıp pazarlayalım :D

ps: Bu arada edindiğim bir bilgiyi daha eklemek istedim. Sivrisinekler virüs taşıyamıyorlarmış; Bu yüzden de AIDS gibi virüsler sivrisineklerden geçemez.

2 yorum:

  1. Benim resmimi benden izinsiz nasıl alır koyarsın kuzen! yakıştıramadım :))

    YanıtlaSil
  2. sana sölicektim de unutuvermişim kuzen kusura bakma:P

    YanıtlaSil