Ben tek çocuğum arkadaş. Ne kardeşim var ne ablam ne de abim (Kardeşim olarak gördüğüm kuzenlerim ayrı tabi). Bu yüzden de herkes bir bakar senin kardeşin var mı? Ben yok derim. Kafasının üstünde göremediğim düşünce bulutları şöyle der (Şimdiden böyle demeyen varsa özür dilerim tamamen bir gözlem sonucunda vardım bu kanıya): Bu kızın kardeşi falan yoksa tek çocuksa kesin şımarıktır. Ben bunla fazla konuşmayayım, her istediğinin yapılmasına alışkındır. Eğer yapmazsam yaygara çıkarır. Uzak durmak en iyisi. Dış ses ise şöyle der: Aaaa ne güzel :) Odanı paylaşmak zorunda kalmadın demek ki... Böylece bir önyargıyla başlanır konuşmalara... Sonrası mı yaşadıklarımdan söyleyeyim bana gelen tepkiler sen aslında hiç tek çocuklar gibi değilsindir... Neden mi şımarıklık yapmamışımdır çünkü; ama bilmedikleri bir şey var aslında ben de "Tek Çocuk Sendromu" denen o durumu yaşamışımdır.

Yıllar önce bir kitapçıda gezerken gözüm bir kitaba takıldı. Kitabın ismi yukarıdaki resimde gördüğünüz gibi Tek Çocuk Sendromu. İlginç bir şeye benziyor dedim. Belki bana yol gösterir dedim aldım ve başladım okumaya. Okumaz olaydım. Meğer tek çocuk olmak ne kadar nalet bir şeymiş: Tek çocuklar şımarıktır, tek çocuklar yalnızdır, tek çocuklar iç çekişme yaşar, tek çocuklar içine kapanıktır, özgüvenleri yoktu bla bla bla... Moralim bozuldu. Ben neymişim meğersem dedim ve kitabı yarısına gelmeden bıraktım. Sadece kitabın arkasında bulunan 3 maddeyi aktarmak istiyorum:
Tek çocuklar:
1) Anababaları için her şey olduklarını hissediyorlar. Tüm sorumlulukları ve suçlamaları onlar göğüslemek zorundalar. İçlerinden biri "Bu ömür boyu sürecek bir mahkumiyet" dedi.
2) Sosyal olarak çok genç yaşlarda olgunluğa kavuşmalarına rağmen duygusal olarak inanılmaz derecede gelişememişler. Tek çocuklardan biri "Elli yaşındayım ve hala ergenliğimi bekliyorum" dedi.
3) En sevdikleri insanın yanında bile olsalar daima "yalnızlık" hissediyorlar, bu da onların zor birer eş olmalarına neden oluyor.
Sadece bu arkadaki kısa özeti okumak bile tek çocuk olan ben için depresyon sebebi.
Efendim ben çalışan anne ve babanın bir tanecik çocuğuyum. 2. sınıftan itibaren her gün evin anahtarını yanımda taşıdım. O kadar ki kapının kilidini açmaya gücüm yetmezdi de apartman görevlisinin yardımını isterdim. Siz düşünün yaşadıklarımı :). Gelelim benim tek çocuk olarak tek çocuklarda bulunduğunu düşündüğüm ortak özelliklere:
1) Kavga etmeyi bilmezler. Tabi istisna durumlar olabilir. Kuzenlerle büyüdüyse falan kardeş gibi durumdur. Ben mesela hayatım boyunca kavga etmedim, etmekten de hep korktum. Çünkü böyle bir deneyimim yok. Bu yüzden lütfen kavga etmeden önce tek çocuk musun diye sorun ve tek çocuksa gidin kendi denginizi bulun :)
2) Mutfaktaki işlerine yarayacak bütün teknolojik aletleri kullanmayı bilirler. Çalışan anne-babanın çocuğu olarak. Mikrodalga fırın konusunda uzman olduğumu söyleyebilirim. Mikrodalga fırın kullanmak benim gözümde yemek yapmakla aynı anlama gelmektedir.
3) Evde hem büyük hem de küçük çocuk olduğu için ve yalnız olduğu için ekmek, gazete gibi ihtiyaçlar onların sayesinde karşılanır. Çünkü bakkala ya da markete gönderilecek başka kimse yoktur. Bu sorunu yıllar boyunca çektim.
4) Bir yaramazlık yapsalar suçu üstüne atacak başka kimse yoktur. Hiç bir şey saklayamazlar. Bu yüzden de tek çocuk yalan söylemeyi bilmez.
Bunlar şimdilik aklıma gelenler. Belki ileride eklemeler yaparım :)
çok beğendim.Benim oğlumda tek çocuk ve bu blogunda okudugum ikinci yazı çok güzel ve bildilendirici.Nilgün Ablama sevgiler.. Gülderen kızıltan
YanıtlaSilteşekkür ederim :))
YanıtlaSilmerhaba;
YanıtlaSil3 yıl önceydi. eşimle farklı şehirlerde çalışmak durumunda kaldık. istanbula yanına geldiğimde yatağın başucunda bu kitapla karşılaştım. o an heyecanlandım, endişelendim, korktum, yüreğim pır pır çarptı. biliyorsun ki eşim tek çocuk kızım da tek çocuk. acaba bu kitap kimin için diye düşündüm. okumaya başladım beni etkiledi. en çok da fazlasıyla düşündürdü. birkaç günlüğüne gelmiştim ve onu bu şehirde yine yalnız bırakacaktım. neler düşünüyor, nasıl bir heleti ruhle içine giriyordu biz yokken... telefonla hep yanında olmaya çalıştım... 3 yılı aşkındır kızım ve eşim hep bir kardeş istiyor. ben ise çalışma şartları koşulları nedeni ile erteledim. senin düşüncelerini okumak beni bir kez daha düşündürdü. bu denemende bana olumlu yol gösterdin. teşekkür ediyorum.
*** büyük keyifle okuyorum yazılarını. çok içten, çok samimi.
seni ve aileni kutluyorum.