Son dönemlerde çok fazla duyduğumuz bir kelime hatta cümle "strestendir." Stres kelimesi yoğun olarak hayatımızda son 15 yıldır var diye tahmin ediyorum. Bu kelime dilimize o kadar yerleşti ki bulunmadan önce bu boşluk nasıl kapatılıyordu merak ediyorum. Ekonomik kriz, Ergenekon, parti kapatmalar, referandum derken Türkiye'de herkesin gerginliği arttı. İnsanlar patlamaya hazır bomba gibiler. Bu hazır bomba durumuna da günah keçisi bir kelime bulmuşlar "STRES." Öyle bir duruma geldik ki artık herşeyin başı sağlık değil stres, çünkü hastalıklara bile "strestendir" deniyor. Maddelerle modern çağın hastalığı stres:
1) SÖ(Stresten Önce): Bence stres insan davranış tarihinin bir miladıdır. Yoksa hemen hemen her insan davranışını nasıl açıklayabilirdiniz? Çok duymuşsunuzdur: "Tırnaklarını yiyor, birşey yok strestendir" ,"Karnı ağrıyor, midesi bulanıyor, sınavı var ya ona stres yapıyordur. Birşeyciği yok." Bu yüzden de ben diyorum ki insanlık davranış tarihi stresten önce (sö) ve stresten sonra (ss) olmak üzere 2'ye ayrılıyor. Stresten önce insanlar rahat rahat yaşıyorlar; çünkü medeniyet fazla yoktu; ama stresten sonra modern hayatın ve rekabetin artmasıyla az zamanda çok iş yapma mantığı ile insanlarda ülser, kronik baş ağrıları gibi rahatsızlıklar ortaya çıktı. Başta da dedim ya günah keçisi işte strese bağlıyorlar bunları. Bir yandan da eklemek istedim, araştırmalara göre biraz olsun stres, insanı dinç tutuyormuş abartmamak kaydıyla tabiki... Yani herşeyin fazlası olduğu gibi hiç olmaması da zarar...
2) Yeni bir sektör: Stres kelimesi "Modern çağın hastalığı" adı altında yaygınlaşmaya başlayınca bazı zeki girişimciler (!) de insanları nasıl kandırsak da köşeyi dönsek düşüncesiyle; bir takım yararının hala ne olduğu anlaşılmamış ürünler piyasaya sürdüler. Bunlardan birisi de stres bileziği denilen, şimdi bedava verseniz hatta üstüne para bile verseniz takmayacağım bir üründür. "Ama ama ben de işe yaradı." Diyenlere bir kötü bir haberim var: aslında işe yaramadı, siz yaradığını düşünüp kendi kendinizi rahatlattınız. Buna "Placebo Etkisi" denir, Türkçe ismini araştırmama rağmen bulamadığım için böyle yazmak durumunda kaldım. Placebo Etkisi, insanın kendi kendini kandırmasıdır bence. Mesela bazı psikiyatrislerin "Bu seni rahatlatır" diyerek verdikleri ilaç aslında vitamindir; ama siz onun rahatlatıcı olduğuna o kadar inanmışsınızdır ki; almaya başladıktan sonra stresiniz azalmaya başlar. Buradan da anlaşılacağı gibi herşey kafada bitiyor...
Bir de stres topları vardır ki, bunlar insanı daha da strese sokar. Topu sıkıyorsunuz yine eski haline geliyor. Bu yüzden de insan kendini topa karşı ezik hissediyor ve daha da strese giriyor. "Ben bir topun şeklini bile değiştiremiyorum. O bile beni sallamıyor" diyerekten depresyona ağır ama bir o kadar da emin adımlarla yaklaşıyor.
3) Çağın hastalığı: Strese modern çağın hastalığı gibi bir sıfat taktılar. Bu yüzden de bazı meslek grupları pik yaptı. Bu meslek grupları da tahmin edebileceğiniz gibi psikologlar ve psikiyatrisler. Hatırlarsınız birisine olumsuz birşey olduğunda nazardır nazar nidalarıyla hacı-hocaya götürüp kurşun döktürürlerdi. Şimdi psikologa götürmek isteseniz akla bir soru hiç çıkmamacasına yerleşiyor "Ben deli miyim?" Deli olmadığına ve gerçekten ihtiyacı olduğunu anladıktan sonra, insanlar gizliden gizliye gidiyorlar ve iyileştikten sonra kendileri ile barışık olduklarından bu olayı da rahatlıkla dile getirebiliyorlar. Hatta o kadar da dobra olabiliyorlar ki... "Ay şekerim benim psikologum ne dedi biliyor musun? Psikologa gidenden değil gitmeyenlerden korkuyorlarmış. Bence sen de git. Ben çok memnun kaldım." Böyle böyle ikna ederekten çağın hastalığından kurtulmak için insanlar belli yerlere giderler ve dertlerini anlatıp rahatlar. O zaman şöyle bir soru soruyorum: "Dost kavramı diye bir olay vardı ona ne oldu?"
Yukarıda da belirttiğim gibi stres insan davranışının miladır; belki doktora giderek rahatlayabilirsiniz ama unutmayın herşey paylaşılarak rahatlanır ve bu insanların doktor yerine dost olmasını tercih edin. Gerçek dostlardan bahsediyorum tabiki...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder