3 Ağustos 2010 Salı

Türk Eğitim Sistemi'nin Bana Kattıkları...

Yukarıdaki başlıktan da anlaşılacağı gibi bugün Türk Eğitim Sistemi'ni mizahsal bir boyutta eleştireceğim. İlk önce bu konunun nereden aklıma geldiğini anlatayım. Bu ara birçok önemli sınav sonuçlandı ve insanlar harıl harıl ne tercih yapsam diye düşünüyor. Doğal olarak da medya bu tercih dönemini ilgiyle takip ediyor hatta sırf tercihlerle alakalı programlar düzenliyorlar. Ben de televizyonda amaçsızca dolaşırken o programlardan birine rastladım ve düşündüm üniversite sınavına kadar neler öğrendim diye. İşte maddelerle üniversite sınavına kadar öğrendiklerim:


1)Şık olmadan asla: Hiç düşündünüz mü sınavlar bittikten sonra öğrenci seçim yapmakta zorlanıyor? Çünkü elinde 5 şıktan çok daha fazlası var. 5 şıka alışmış bünye yüzlerce şıkla karşılaşınca afallıyor ve doğru kararı veremiyor. Halbuki YÖK sınav sonuçları açıklandıktan sonra herkese 5 tane tercih şıkkı yollasa çoğu insan doğru kararı verecek. Şıklar şıklar şıklar... Hayatımız 5 şıktan 1 tanesini seçmeye bağlı oluyor ve yarış atı efsanesinin gerçek olduğunu anlıyoruz. Üniversiteye geçtiğimizde ise yazılı sınavları görünce okul uzuyor. Bu da gösteriyor ki şık getirin karşımıza başka türlü yapamıyoruz...

2)Çelişkiye sürükler: Ne demek istediğimi sadece iki örnekle açıklamak istiyorum. İlk olarak bize hep tutumlu olmamız ve para biriktirmemiz söylendi öyle değil mi? O zaman paraları kesirlere bölüp harcamak niye? Çoğu problemde elimizde para kalmıyor ya arkadaşımıza veriyoruz borç olarak ya da bize lazım olmayan araç gereçlere harcıyoruz. Bu da öğrenciyi doğal olarak hangi davranışın doğru olduğunu düşündürüyor. Ayrıca bize hep kadınlara yaş sorulmaz ayıp dendi. Eeee o zaman neden problemlerde kadınların yaşını hesaplatıyorlar? Eminim kafası karışan yalnızca ben değilim bence bu sorulara birer çözüm bulunmalı.


3)Gerçek hayat çok farklı: Bize özellikle fen derslerinde konular anlatıldı da anlatıldı. Her konunun sonunda ise şöyle bir cümle söylendi öğretmenlerimiz tarafından: "Gerçek hayatta böyle hesaplanmıyor aslında!" Benim bütün motivasyonum giderdi. Madem gerçek hayatta karşımıza çıktığında böyle hesaplayamayacağız o zaman neden gerçek halini öğrenmiyoruz? Burdan sesleniyorum öğrencilerin motivasyonunu düşürmeyelim lütfen zaten yıl sonunda zor tercihli sınavları var. Yazık günah...

4)Pratik olmayı öğrendik: Özellikle ezberlememiz gereken periyodik tablo, formül ve Türkçe'de kullanılan ekler varsa hemen ona uyabilecek mantıklı söz öbekleri bulduk. Çok mantıklı olmasa da mesela "FıSTıKÇı ŞaHaP" bunu her öğrenci bilir. Kim ilk başta uydurduysa büyük hayır işlemiştir, birçok öğrencinin hayır duasını almıştır. Önceden de belirttiğim gibi Türk Eğitim Sistemi'nde ezberlenecek çok formül, ekler olunca bizim pratik zekalı öğrencilerimiz de kendi kafalarından kısa yoldan ezberlemenin yolunu bulmuşlar. Teşekkürler sistem!

Bu anlattıklarım sadece özeti diyebilirim. Eklenebilecek o kadar maddeler var ki... Sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Sistemimizin hep olumlu maddelerle karşımıza çıkması dileğiyle...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder