8 Ağustos 2010 Pazar

Ya Tutarsa?

Bu başlığı gördüğünüzde merak edip tıklamışsınızdır. Benim amaçlarımdan biri de zaten ilk başta başlık ile ilgi çekmektir. Okuduktan sonra beğenmek ya da beğenmemek tabiki size kalmıştır bu yüzden de olumsuz eleştirilere kendimi geliştirmek adına her zaman açığım belirtmek istedim. Lafı uzatmadan yeni konumu anlatayım. "Ya tutarsa?" şans oyunları hakkında bir yazı olacak. Bu konunun da aklıma nereden geldiğini anlatayım yaklaşık 2-3 hafta önce bir arkadaşımla Sayısal Loto'da ortak bir kupon yaptık ve büyük ikramiyeyi kazanacağımıza kendimizi o kadar inandırdık ki... Hemen hayaller kurmaya başladık; araba alırız, bahçeli ev alırız, dünya turuna çıkarız gibi. Sonunu herhalde anlamışsınızdır; "Yine bize hüsran vardı!" Bu şans oyunu beni baya düşündürdü. İnsanlar olarak kısa yoldan zengin olmak istiyoruz; ya bütün dileklerimiz gerçekleşirse ne olacak? Bence amaçsız kalmak insanı depresyona sürükler. Hedefinize ulaşmayı deneyin. İşte bu sizi çok daha mutlu eder... Karşınızda maddelerle şans oyunları:

1) Çıkmaz demeyin şansınızı deneyin: Bu şarkıyı şu anda mırıldandığınızı tahmin edebiliyorum. Pazarlama stratejisine hayranım: Buradan Milli Piyano İdaresi'ni tebrik ediyorum; baya etkili bir akım yarattılar. Bu oyunda amaç; para verip onun yerine bir kağıt alıp milyonda bir ihtimalin tutmasını beklemek; ama kesin olan birşey var ki birisine çıkacak ve zengin edecek. Bu oyunda siz kazanamasanız da mutlu olacağınız bir durum: Bir kuruluşa yardım ediyorsunuz, bir de oynayıp da kazanan kişiye birazcık yardım ediyorsunuz ve size tavsiyem kazanan kişiyi uzaktan izleyin; şirket kurarsa üstünde hisse payınız var! Hiç düşünmemiştiniz değil mi?


2) İddaa: Bildiğiniz gibi futbolseverlerin oynadığı bir şans oyunudur. Çok ayrıntılı bilmememe rağmen, gözlemlediklerimi anlatayım. Bu oyunun gazetesi ya da bülten gibi bir olayı var. Bu bültende anladığım kadarıyla değişik ülkelerdeki liglerden maçlar ve o zamana kadar olan istatistikler vs. var. Yani bir sürü sayı bulunmakta. Boş duran insanlar genelde bu bültenleri alıp saatlerce üstüne düşünüp kupon yapıyorlar. Belki başka bir işe yoğunlaşsalar insanlık yararına başka büyük buluşlar yapabilirler. Bence zamanında bu kadar büyük buluşların yapılma sebebi eskiden bu tür oyunların olmaması. Tabi çeşitli devlet kurumlarına yardım etmek istiyorlarsa başka...

3) At Yarışları: Bu tür insanların gerçekten de hayvansever olduğunu düşünüyorum. Neden mi? Çünkü, paralarını bir hayvanın hızlı koşmasına bağlıyorlar. İnsanlar sevmediği işlere paralarını bağlamazlar. Bu hayvanseverlere başarılarının devamını diliyorum...

4) Kazı kazan: Anlık bağımlılık yapan bir şans oyunudur. Ayrıca insanların açgözlü olduğunun da ilginç bir örneğidir. Çok nadir kazı kazandan ciddi paralar kazanılmıştır ki az da olsa para kazanan da azdır bence. İlk olarak olay şöyle gelişir: Birisi kazı kazancıyı görür. Sonra "aman ne olacak 50 kuruş topu topu" düşünceleriyle kazı kazanı alır ve olaylar silsilesi başlar. 1 TL çıkmıştır; 2 tane daha alır ve parası bitene kadar bu durum devam eder. Sonra tabiki zarar çıkar; arada kazanmış olsa da kendi kendini daha büyük oynamaya teşvik eder. Kazanamamayı yediremezse bu olaylar kazı kazancıda kazı kazan kalmayana kadar devam eder. Sizce bu açgözlülük değildir de nedir?

Bu maddelere eklenecek çok fazla şans oyunları var. Benim bu yazıda demek istediğim; hayallerinizin peşinden koşmak bir biletle olmamalı. Çalışmak insanı çok daha mutlu eden bir yoldur. Hayallerinizin hep gerçekleşmesi ve hiç amaçsız kalmamanız dileğiyle... Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder